17 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği İle Yapılan Açıklamalar

31.01.2018 tarihli, 17 Seri No.lu “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile elektronik ortamda sunulan hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik yapılan açıklamalara yer vermiştik.  

Bu sirkülerimizde ise söz konusu Tebliğin diğer konularda yaptığı açıklamalara değinmekteyiz.

1) Özel Hesap dönemine tabi mükellefin KDV indirimi 

Gelir İdaresi Başkanlığınca son dönemde verilen özelgelerde, özel hesap dönemine tabi mükellefin KDV indirimine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde açıklamalar yapılmaktaydı:

indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceğinden, firmanıza özel hesap dönemi tayin edilmiş olsa bile, özel hesap dönemi içerisinde olmakla beraber takvim yılı aşıldıktan sonra kanuni defterlerinize kaydedilen faturalarda yer alan KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Bu Tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenerek, gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmelerinin mümkün olduğu belirtilmiş ve böylelikle uygulamaya yeni bir yön verilmiştir.

Eklenen paragraf:

“213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde "Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır. Şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı 12'şer aylık özel hesap dönemleri belli edebilir." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmeleri mümkündür.”

2) Bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık yapılan teslimlere ilişkin istisna uygulaması

Hatırlanacağı üzere, 5.12.2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanun’un 42 nci maddesiyle;

·         Finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu şirketlere devir ve teslimleri,

·         Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, alacaklarına karşılık borçlulardan veya kefillerden edindiği taşınmaz ve iştirak hisselerinin, bu şirketler tarafından devir ve teslimleri

KDV’den istisna edilmiştir.

Bu Tebliğ ile konuya ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir.

·         Bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisseleri ile taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması gerekmemektedir.

·         İstisna sadece bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borca karşılık, banka, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılacak devir ve teslimler ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve tesliminde uygulanacaktır.

·         Borca karşılık banka,  finansal kiralama ve finansman şirketleri dışında üçüncü kişilere yapılan satışlar, istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

·         Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin 1/1/2018 tarihinden önce, borçlarına karşılık borçlu ve kefillerden aldıkları taşınmaz ve iştirak hisselerinin 1/1/2018 tarihinden sonraki devir ve teslimleri de istisna kapsamındadır.

·         İstisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankaya, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması gerekmektedir.

·         İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlere uygulanacaktır.

·         Bağış, hibe şeklindeki devir ve teslimler istisna kapsamı dışında sayılmıştır.

·         Öte yandan, söz konusu istisna uygulamasında, borçlu olanlar, kefiller ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, taşınmaz ve iştirak hisselerini ticaretini yapmak amacıyla aktiflerinde bulundurup bulundurmadıkları dikkate alınmayacaktır.

·         Örneğin, (F) Bankasının borçlusuna ait gayrimenkulün borcuna karşılık İcra Müdürlüğü tarafından bankaya satışı, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den istisnadır.

3) Yurt dışından alınan roaming hizmetlerinde istisna

7061 sayılı Kanunun yukarıda değiniz 42 nci maddesi ile yapılan diğer bir düzenleme de cep telefonu abonelerinin yurtdışında yaptıkları kullanımlara ilişkin yurtdışında bulunan operatör tarafından, yurtiçindeki operatöre verilen roaming hizmetine ilişkin bedel ile bu bedelin yurtiçindeki operatör tarafından aboneye yansıtılmasının KDV’den istisna edilmesiydi.

Bu Tebliğ ile konuya ilişkin aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, 1/1/2018 tarihinden itibaren yurt dışında mobil telefon kullanımlarına ilişkin olarak yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetleri KDV’den istisna olup, bu hizmetler nedeniyle Türkiye’de yerleşik GSM operatörü sorumlu sıfatıyla KDV beyanında bulunmayacaktır.

Ayrıca, bu hizmetlerin GSM operatörleri tarafından müşterilerine yansıtılması da KDV’den istisna olduğundan, GSM operatörleri tarafından müşterilerine düzenlenecek faturalarda yurt dışındaki kullanımlara ilişkin yansıtılan roaming bedelleri KDV matrahına dahil edilmeyecektir.

4) Teşvik belgeli yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında yüklenilen KDV’nin iadesi

Teşvik belgeli yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında yüklenilen KDV’nin iadesine ilişkin aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.

İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;

·         Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2018-30/6/2018) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/7/2018-30/6/2019),

·         Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2018-31/12/2018) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/1/2019-31/12/2019),

·         50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve 2018 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen yıl içinde (1/1/2019-31/12/2019)” talep edilmesi halinde iadesi öngörülmektedir.
 
 

Ayrıca söz konusu İade;

 

·         Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2018-30/6/2018) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Temmuz/2018, en geç Mayıs/2019 dönemine ait KDV beyannamesine,

·         Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2018-31/12/2018) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2019, en geç Kasım/2019 dönemine ait KDV beyannamesine,

·         50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılında yüklenilen ve 2018 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2019, en geç Kasım/2019 dönemine ait KDV beyannamesine dahil edilerek talep edilebilecektir.